11 Ekim 2011 Salı

odamdan gökyüzü...

kokular… önemlidir kokuların bıraktığı iz…bir eve girdiğinizde sizi ilk karşılayan evin kokusudur… burnunuzdan zihninize doğru usulca sızar ve orada asılı kalır…aradan ne kadar zaman geçerse geçsin ister sık sık gittiğiniz bir ev olsun, ister 2 ayda bir veya altı ayda veya 11 yıl sonra…eşiğe adımınızı attığınız anda sizi karşılayacak kokuyu bilirsiniz…eğer sevdiğiniz ve huzur bulduğunuz bir koku ise adımınızı gülümseyerek atarsınız…yok eğer kekremsi, boğucu, bunaltıcı bir koku ise biraz buruşur yüzünüz, adımlarınız yavaşlar….daha eşiğe adım atmadan çıkma zamanını düşünürsünüz ve aslında beyninize çoktan koku alma kanallarını tıkayan mesajı göndermişsinizdir….kokunun beyninizde asılı bıraktığı tada göre ya keyifle girip uzun vakitler geçirirsiniz veya işinizi bir an önce bitirip uzaklaşmak istersiniz…

koku güvendir…ya derin derin içine çekme isteği uyandırır veya uzaklaşma…evinizin kokusu aslında sizsinizdir…eviniz sizin yaşamınız gibi kokar…insanlara sunduğunuz kokularla aslında kendinizi sunarsınız…öylesine keyifli ve huzurlu kokular sunmalısınız ki insanlar eşikten içeri istekle adım atsınlar…mutfağınız yemek kokmalı ki insanlarla büyük sofraları paylaşabilesiniz ve doyabilmelisiniz…odanız huzur ve güven kokmalı ki köşedeki koltuğunuza gömülme isteği ile adımlarınız sıklaşmalı gelirken…müzikle dolu olmalı ki eviniz gelen aynı eşikten gülümseyerek girsin ve müziğin kokusunu alabilsin…evinize gelen burnuna hangi kokuların geleceğinden emin olarak gelsin…ve odamdan gökyüzünü izlesin…

koku sizsiniz…sizin kokunuz eviniz…