17 Ağustos 2013 Cumartesi

yol iyidir...

uzun veya kısa yol her zaman iyidir…aylarca üzerimde biriktirdiklerimi yol ilerledikçe atıyorum…kışlık elbiselerimden sıyrılır gibi…bitiremediğim kitapları…keyif almadığım insanları…çözemediğim sorunları…içimde yer etmiş kırgınlıkları yol ilerledikçe usulca bırakıveriyorum camdan dışarı…içeri aniden bir rüzgar doluveriyor…içerideki pis hava nefis bir temiz hava ile aydınlanıveriyor aniden...ve rahatlıyorum…

küçük kasabalardan büyük şehirlere doğru yollar değişiyor...insanlar değişiyor...hikayeler değişiyor…küçük bir kasabada bir öğrencinin kot pantolonunu terziye götürmesi ve paçalarını kısalttırmak istemesi üzerine terzi amcanın kot pantolondaki diğer tüm yırtıkları “ayyy yazık parası yok herhalde” diyerek dikmesinde ki iyi niyet ve samimiyet beni gülümsetirken büyük şehre doğru yol aldıkça deniz kenarında iki yaşındaki bir çocuğun elini sahilde sürekli hiç bırakmadan tutan bir anne beni sinirlendiriyor…bir çocuk için en güvenli yer taşlıklı sahildir diye anlatmak çok zor bu anneye…
bazen herkesin düşüncesine ve yaşam şekline saygı duymak ne kadar zor geliyor…ve ne kadar sıkıcı çift var çevrede…uzaktan kısık gözlerle bile izlerken sıkılıyorum…

ve çokta çetrefil değil aslında mutluluk…öncesinde kalabalık bir aile…ve evet bütün kalabalık ve mutlu aileler birbirine benziyor…sonrasında sıyrılıp kalabalıktan biraz deniz…çokça müzik…çokça kelimeler…işte hepsi bu…