28 Haziran 2010 Pazartesi

unutulmuş bir sesi duymak…


sevdiğim bir şarkıyı aniden duyduğunda yüzümde gülümseme yayılır ve mırıldanmaya başlarım…uzaklaşmak istemem oyalanırım sesin geldiği yerlerde…ta ki şarkı bitene dek…eğer arabada dinliyorsam yol bitsin istemem…uzun yolları ve yolculukları çok severim sağ koltukta veya arka koltukta…bilinen ben’in aksine araba yolculularında çok sessizimdir…hani bebekler arabaları sever ve biner binmez susarlar ya aynen öyle…iyi bir uzun yol arkadaşı değilim demem o ki…

ve telefonunda unutulmuş bir arkadaşın ismini gördüğümde de aynı gülümseme yayılır yüzüme…olabildiğince neşemle açarım telefonu tüm doğam değişiverir…bugün öyle oldu…”nebat nebattt” diye çaldı telefonum…öyle kayıt altına almışım… karadeniz ereğli’de yaşıyor…küçük olduğunu söylediği henüz görmediğim ev yemekleri sunduğu bir restoran işletiyor…çok uzun yıllar önce daha bu kadar büyümemişken bir öğleden sonrasında atlayıp otobüse gitmiştik yaşadığı yere…ertesi günde geri dönmüştük şehrimize…çok keyifli bir akşam ve geceydi…sonra hiç gitmedik ereğli’ye…köpük köpük denizini anımsıyorum en çok…birde ramazan davulcusundan istek şarkılar istediğimizi camdan ve davulcunun da çaldığını…

insan yaşamındaki arkadaşlarını unutabilir mi? evet unutabiliyor bazen ama yeniden hatırlamak üzere…ve unutmuşum ben ereğli’yi ve nebat’ı…hatırlattı ne güzel ki…ve ne güzelmiş yeniden hatırlamak...

resimlerini gönder restoranının dedim…tez elden geleceğim dedim…gideceğim ne zaman olur bilmem..keyifli bir yemek ve ardından bir kahve…ve mutfağa dalmak ve gelen konuklarla ilgilenmek…onlarla lak lak yapmak…

bir ereğli planı yapılaaaa yaz bitmedennn….

1 yorum:

  1. Çok blog izliyorum ama hiçbirisini öylesine izlemiyorum . Sizin de yazılarınızı çok beğendim o yüzden takipteyim =) ben teşekkür ederim =)

    YanıtlaSil