dünyanın zirvesine tırmanış...
hiçbir iş kendiliğinden olmuyor… bu gerçek anlamda hayallere
tırmanış… çok farklı yaşamlardan gelen insanların tepede ortak hayalde buluşmasının
uzun soluklu hikayesi… yıllardır verilen
emeğin zirvede derin bir nefes veya bir çığlıkla salıverilmesi… uzun bir
tırmanışın öyküsü… dünyanın zirvesine tırmanış….
“icat çıkarma oğlum” diyen bir zihniyetin
çocuklarının heyecana olan inanışı sonucu önce yaşamsal yükseliş ve sonra
everestin tepesindeki başarı…
ve hayal etmek… hiç sendelemeden…
hep sevdim böylesi başarı hikayeleri okumayı… güç verdi her
zaman bana… ne zaman azıcık karamsarlığa kapılsam mutlaka diplerden yüzeye
çıkan başarı hikayeleri okudum… güçlendim düşüncesel olarak…
“iş hayatımızda bir son yok… yalnızca bir yol var ve bu yolu
yaşıyoruz amacımıza doğru… önemli olan yolda olmak…yoldan çıkmamak” demiş bu başarıya
sponsor olan can hakan karaca…
ve yolları kesişmiş a.kadir bozkurt ile… yıllar sonra…
önemli olan yolunda olmak diyerek…
dağcı olmadığı halde dağcılığı anlattı a.kadir bozkurt… çok
emek sarfetti… çok heyecanlandı… çok sorular sordu… korktu… endişelendi… çok
okudu… çok öğrendi… çok yazdı… cesurdu… ve kaleminin gücünü fotoğraflar ile
birleştirerek bu romansı tat bırakan rehber kitabı bize sundu…
enerjini doğru kullan…zirveye tırman!
kitabı elime aldığımda yüzümde oluşan kocaman gülümsemeyi
unutmayacağım…
hamuş: okurken düşündüm ki;
Şayet Mevlana’nın dediği gibi bir dağın yamacına dikilerek sesimizin
yarattığı yankıları işitmeye benziyorsa bu hayattaki duruşumuz, ne kadar katı
ve uzlaşmaz bir hal sergilersek o kadar katı ve uzlaşmaz cevaplar alacağız
demektir…
Paulo Coelho demişki;
YanıtlaSilEveryone believes that the main aim in life is to follow a plan. They accumulate experiences, memories, things, other people’s ideas, and it is more than they can possibly cope with. And that is why they forget their dreams
Üstad Paulo Coelho derki;
YanıtlaSilDon't compare your life to others. You have no idea about their sufferings.
çok anonim bi arkadaştan yine
yaşam bir planı takip etmek değil ve aslında bize sunulan mıdır?
YanıtlaSilbunu mu demek istediniz çok anonim arkadaş:))
Güzel güzel beğendim bu yazını :))
YanıtlaSilTebrikler :)
Aslında en çok sonuna vuruldum yazının... ''Hamuş'' öyle bir kelimedir ki anlatamam. İzahı mümkün değildir değildir ki Şems' i kaldırıp getirmiştir tekrar Konya' ya aşk şehidi olmaya. Demek ki her insanda bir kilit kelime var. Anahtar görevi gören aslında... Ve o kelime bulunduğunda o insanın ben penceresi yok oluyor varsa artık bir pencere adı ''BİZ'' penceresi oluveriyor. Dur, düşün dedirtir. Her hayatta bir zor vardır hangi zor kime göre işte en büyük görece.
YanıtlaSilevet herkesin bir kilit kelimesi var...bazen tesadüfen rsatlaşır kolaycana...bazen yıllarca uğraşır bulamazsın...bazen kendin bile farkında değilsindir karşılaşınca çözdürür kendini...sevdiğim kelimelrden biridir "hamuş"...bir habane yaratsamda kullansam dediğim...
YanıtlaSilhiç alakası yok sevgili düşsel hayat, planları ve başkalarının öğrettiklerini uygularız. Kendi hayallerimizide unuturuz.
YanıtlaSilYani hayatı ıskalamaktan bahsetmiş.
arada bir çok anonim olarak size fikirlerimi belirteceğim eğer rahatsız olmuyorsanız:)
tüm kelimelerinizi asabilirsiniz panoya...özgür düşsel in panosu...anlamlı yada anlamsız hiç mühim değil...hepimiz önce pay çıkarıp sonra payımıza düşeni atarız torbamıza...
YanıtlaSil